Varolamayan Herşeye Dâir
Avuçlardan çıkan ırmaklar Humması, "Avuçlarından çıkan ırmaklar felâketimi söndürebilseydi" diyen satırlar yazarak başladı ve senelerce sürdü. Sayhalar, sitemler, ilk baharlar ve ilk yazlar ve derken nice son baharlar gelip geçse de ruhundaki ateş fırtınası dinmedi. Bir yaz gecesi Nippur'un en yüksek zigguratına tırmanacaktı. Yüzüne bakamadan gördüğü kalem parmaklar İnanna-vâri olacaktı; târifsiz... Zümrüt yeşili bir ışık her yanı kaplayıp herşeyi yıkayacak ve olmazı olur yapacaktı. Hâsılı vuslattan doğan bir vâroluş her yeri saracak ve işte o an yarım asırdır sorduğu "aşk var mı" sorusunun cevâbını bulacaktı. Kuruyan umman Böylece pek çok baharlar geçti. Sayhalar duyulmaz, sitemler umursanmaz, ilk baharlar farkedilmez, son baharlar hissedilmez oldu. Gençliğin uzaklarda kaldığı bir gün onu gördü." Bak " deyince baktı ve korktu. Eskiden gördüğü umman yoktu gözlerinin derinlerinde! O, yüzünden anlamıştı bunu; " Evet, yok " dedi. Ve yıldızl...