20 Mayıs 2020 Çarşamba

Çıkılmamış yolların nihâyeti


O beni bekleyedursun tül yapraklarının düşmesinden korkarak, ben ona şiir yazmak için gece ülkesine sığındım. En uzununu, en öldürücüsünü, en güzelini, en aşk olanını hayatımın şiirini yazmak için bir gönüllü sürgüne çıktım. 
Ya o yok ya ben görmüyorum...

"Onsuzluk" makâmındayım çocuk. Perspektifsiz ortaçağ gravürleri gibi sathî, yersinia’lı zamanlar gibi hayatsız onsuzluk; “ölüme üç var” zamanlardayım. Ehemmiyetsizlik makamıdır vardığım, neye yarar erişmek..

Ne akkuşların kanadı ve ne demirden kuşlar almadı beni; götürmedi bilmenin yokluk diyârına. Seninle bir günü özlemek düşüncesinden başka müebbed hicrimi tatdırmadı hiçbir şey. Günlerce öteden nefesini hissetmek kadar hiçbir şey zehir ve panzehir olmadı ruhumun uçsuz bucaksız hummasına..

29 nisan 2006 günlerden cumartesi
Ve bugün bir macginitiea wyomingensis yaprağı gördüm çok milyon yıllık, bana senin hayalinle dantelli geleceği düşündürdü hudutsuz.. 

29 nisanı 30 nisana bağlayan gecenin sabaha karşı sıfır ikisi.
Bir ağacın kuytusuna saklanıp zifiri sessiz, seni gözledim usulca. Göremedim hâlâ badem çiçekleri var mıydı saçlarında...
Kalbimin bir ince yerinde bir hayırsız damar çatladı ve kan sızdı geceye..

Kebapçı Hacı Halit - Diyarbakır

  Diyarbakır Ulu Camiini ziyaretim esnasında acıkınca, etraftaki birkaç esnafa yemek yiyebileceğim iyi bir esnaf lokantası sordum ve hepsind...