12 Şubat 2021 Cuma

Vazgeçmeye senfoni

Yak artık gemilerini.

Bırak herşey burada kalsın, şu zamanda. Geçmiş zamanları ve o zamanların hüküm sürdüğü mekânları özleme. Bütün sonralar kahrolsun, yalnız şu an önemli de ya da carpe diem.

Çöz artık gönül kuşunu.

Bırak gitsin...

Olmadı işte, olamadı. Şâir "Sende, ben, imkansızlığı seviyorum" demiş ya, sen de böyle söyle ve bunu tembihle kalbine.

Hayır, imkânsızlığı da sevme, olurları çağır uzaklardan.

Hep öğüt verirler ya, dinle onları. Tutması zor olsa da dinle.

Sonra gönül sürgününü bitir ve sıradanlığın hüküm sürdüğü zamanlara gel amma zinhar giyme o libası.

Dönüp bakma ardına.


Kırılsın, dökülsün, yansın, bitsin.

Unut olmazları.


Parmak uçlarındaki ağrının ilacı olmadı mı yıllar! Zaman silmedi mi ruhundaki izleri!

Şimdi kendi taburcu raporunu yaz yıllardır beklemekten gevremiş o saman kağıda... Amma çocuk, gönlündeki çıbandan kork yalnızca ve onu kor demirle dağla ki şirpençe olmasın.

Sükuttan başka dostunun olmadığı beyan olunduğunda kalbine "Şîrler pençe-i kahrımda olurken lerzân" de ve zebûn olduğunu da unut.

3 Şubat 2021 Çarşamba

Opus 1/C

 Pembe, eflâtun ve mor renkli sislerle yer yer silinmiş Dersaadet hayâlleri üşüştü gecenin bir vakti içime.

Ve birden nîce âhu gözlü güzellerin nazârına mazhar olmuş ıhlamurların kokusunu hissettim sanki... Hepsinin ortasında nâzenin bir el ve hezar-his ve âteşin gözler vardı; yine içimi ısıtan...

Sonra söylenmemiş ve belki de hiç söylenemeyecek sözler döküldü bir avuç kor gibi rûhuma.

Sustum ve sustu, yıllar evvel olduğu gibi. Kafamdaki isfithamlar bir derece daha ziyade oldu. Sezai Karakoç'un dediği gibi "ya ben bulutları anlamıyorum ya bulutlar benden bir şey bekler"... Belki de fazlaca korkağım ya da fazlaca cesur.. Belki de fazlaca şüpheciyim ya da fazlaca vurdumduymaz... Belki de yanılmaların batağındayım ya da fazlaca anlamaz... Kafamda binbir soru... Yıllar yıllar önce yazdığım bir şiirimde demişdim ki "Menâif-i âmme için bana kat-ı zeban gerekdir." Susmalı mıyım ya da daha çok mu konuşmalıyım... Ben kimim, neredeyim, nereye varmak istiyorum... Yeni şiirler mi yazmalıyım kendime dâir yoksa şiir ikliminden müebbeden hicre mi mahkûm eylemeliyim kendimi... Bil(e)miyorum.

Ihlamur yaprakları sarardı da içimi hazan rengine boyadı.

Sustum ve sustu. Yıllar evvel olduğu gibi.

(Opus 1/C'nin sonu)



Tarihi Sultan Sofrası - Mardin

 Mardin Kalesi'nin eteklerinde kurulmuş eski Mardin'de 1 Numaralı Cadde üzerinde kasaplar çarşısının girişinde yer alan bir esnaf lo...