9 Aralık 2019 Pazartesi

Kış başlarken

Hangi sebeple vazgeçilmez bir aşk duyuyorum ona bilmiyorum; uzun zamandan beri böyle. Ama bitti işte. Sonbahardı, hazandı derken bitti. Yağmurlar gitti ve kar geldi.
Neler geliyor aklıma hazan denildiğinde bir bilseniz...
Çocukluğum geliyor mesela.
Sarının binbir tonunun kahverengiye ve toprak rengine yolculuğu geliyor.
Sıcacık bir soba başında geçirilecek zamanlara hazırlanmak geliyor.
Ayvaların serhoş edici kokuları geliyor.
İncecik yağan yağmurda babamın ceketinin altına beni saklaması geliyor.
Sonra çocukluktan gençliğe geçiş zamanlarımın bana hazanla hüznü sevdirmesi geliyor aklıma. Gurbetle ilk aşkın yakıcı vâdisindeki yağmurlara iptilam geliyor.
Kurtuluş Parkının sonbahar elbiseli hâli geliyor.
Nihâyet hayatımın sonbaharında kendimi kandırışlarım geliyor.
Bunlar bir film şeridi gibi geçerken içimden, uzaklardan acemkürdî bir vazgeçiş şarkısı çalınıyor kulağıma.

Farzet bir rüyaydı, uyandım bitti
Farzet bir hayaldi kayboldu gitti
Farzet gözlerim bir oyun etti
İki gözüm seni görmedi farzet. (*)

Gençlik yıllarımda, o sonbaharına yaklaşırken tanıdığım rahmetli Necdet Tokatlıoğlu geliyor aklıma. Son olarak İstanbul'a giden bir uçakta yaptığımız kısacık sohbet geliyor. Sonra zemherinin mechul ülkesine göçü merhumun.

Anlıyorum ki her vazgeçişin bir şarkısı olmuyor.
Kasım biterken hazanın sona erdiğini bilmek gerek. Bâzen bir ara veriş bitişin ihtarnamesini getirir. Belki de ara verişlerden mülhemdir aralık ay'ının ismi.
Aralık gelince hazan biter ve hazanla birlikte kimi umutlar, kimi bekleyişler... Gerçek ruhunuzu ısıran bir soğuk olur da hakikatlerin içtimasında arzı endam eder.
Kış başlıyordur, anlarsınız.

---

(*) Güftesi Ali Tekintüre'ye, bestesi Necdet Tokatlıoğlu'na ait acemkürdî makamında şarkı.

Kebapçı Hacı Halit - Diyarbakır

  Diyarbakır Ulu Camiini ziyaretim esnasında acıkınca, etraftaki birkaç esnafa yemek yiyebileceğim iyi bir esnaf lokantası sordum ve hepsind...