Kayıtlar

Ağustos, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ankara'dan Doğu Karadeniz'e Yolculuk

Resim
Muhtelif sebeplerle Ankara'dan   Elmadağ, Kırıkkale, Sungurlu, Çorum, Havza, Merzifon, Samsun, Çarşamba, Ünye, Fatsa, Ordu, Piraziz ve Bulancak güzergâhı ile hedefi Giresun olan 615 km'lik bir yolculuğa çıktım. Yolculuk güzergâhımız Altıyüz küsur kilometrelik bu güzergâhtaki yollar o kadar değişken ki anlamak ve anlatmak mümkün değil. Bâzı yerlerde yol sathı oldukça bozuk ve delik deşik iken bâzı yerlerde kaymak gibi. Sanırsınız ki bu yollar farklı farklı ülkelere ait. Gerçekten, Ankara'dan Elmadağ'a tırmanırken gidilen yol hele hele Elmadağ'a varmadan ve geçinceye kadarki kısım delik-deşik. Sanırsınız ki bir savaştan çıkmış. Bir diğer sıkıntılı husus "hız sınırlama"ları. Şüphesiz ki karayollarında hız sınırlamaları olmalı ve insanlar buna uymalı. Ama bizim yollardaki azamî  hız sınırlamaları ömre bedel... Gülü seven dikenine katlanır diyerek yola devam ediyoruz amma dikenden savaş gazisine dönmüş olarak... Çorum'dan transit geçmek Ara ara "iğne y...

Göcek, Bodrum ve tâtile dair

Resim
Bir yazar, Fethiye'de bir köy evinde yaz'ını geçirenle köyün az ilerisinde Göcek 'te yatlarında, teknelerinde, ultra lüks villalarında yaz'larını geçirenlerden bahsediyordu. Yazıyı okuyunca Fethiye'nin -ismi belirtilmeyen- köyünün köhne, sevimsiz olduğu ama Göcek'in sanki bir cennet olduğunu düşünüyorsunuz. Acaba gerçekten böyle mi? Önce şu sorunun cevabını vermek gerekiyor: Tâtil nedir? Arapça atâlet kelîmesinden geliyor ve bu kelîmenin mânası hareketsizlik, boş durma, tembellik demek. Şu hâlde tâtilde aslolan her zaman yaptığınız işten uzaklaşmak, dinlenmektir. Dinlenmek ise hem bedenen ve hem de ruhen yapıldığında gerçekleşir. Dinlenmekte kalabalık yoktur, koşuşturmak yoktur, kirlilik yoktur,  gürültü yoktur. Arabanızı parkedecek yer bulamadığınız, üç kuruşluk şeyi elli kuruşa aldığınız, bir gecelik otel parasının fâhiş seviyelere ulaştığı, yabancı isimlerle süslenen sağlıksız yiyeceklerin kazığına "smoothie"lerle pansuman yapıldığı yerlerde yapıla...

Sosyal medya Müslümanları için bir yazı

Devir "bilişim devri" ya. Hepimizin elinde birer büyük ekranlı cep telefonu var ya. İnstagramı, Facebook'u, TikTok'u habire kolaçan ediyoruz ya... Kolaçan etmeyenleriniz merak etmesin, eden birileri size buralardan ne garabetler bulup gönderirler bir bilseniz.  Eminim pek çoğunuza çeşitli vesilelerle böyle "ibretlik" şeyler geliyordur. Kâh günaydın diyerek, kâh iyi geceler diyerek, kâh "hayırlı cumalar" diyerek... Bana da geliyor. Bunlara gülüp geçiyorum çoğu zaman; ancak içinde öyleleri var ki hakkında birkaç cümle yazmamak ayıp hatta günah olacaktı.  Bu hazırlop levhalardan birisi "HZ MUHANMET DERKİ" diye başlıyor.. İmlâyı bir yana bırakalım, MUHA NM ET kimdir? Bu levhayı yazan "yol gösterici ulu Müslüman kardeş"imiz diyor ki: "Dert etme duva et". Yâni bu ibretlik levhayı yazan, MUHANMET diye birisini uyduran Müslüman   "dua"yı bile bilmiyor DUVA diye yazıyor. Bir başka ibretlik levha daha geldi. Diyor ki ...