Kayıtlar

Nisan, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Habersiz geçen baharlar

Resim
Çocukluk ve gençlik yıllarımda köyümde yaşadığım  ilkbaharları yazmak için oturmuştum masaya. Gözlerimi kapatıp uzak yıllar ötesini hayalimde canlandırıyordum. Ve içine o yılların hasreti sinmiş şu satırlar dökülüyordu kalemimden: "Güneş kuşluk vaktini geçmiş, tende sıcak ısırışlar yapacak kadar yükselmişti. Vâdi, kayısı çiçeklerinden tozpenbe bir örtüyle sarmalanmıştı. Çiçeklerin târifsiz kokusu ruhu esritiyordu.  Uzaklarda, çok uzaklarda Kızılırmak ilkbaharın hüküm sürdüğü düzlüklerde altın bir şerit gibi parlıyor, Hasandağı'nın karlı zirvesi puslu bir mâviliğin içinden kendini gösteriyordu. Yakın ve uzak biraradaydı velhâsıl." Bunları yazarken birden irkilerek  şimdiki zamana geldim... Bu defa da şu satırlar döküldü kalemimden: Ahmet Muhip Dranas "Serenad" adlı şiirinde der ki; Geçiyorum mevsim gibi kapından Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ. Kapımızdan bir ilkbahar daha geçiyor ve biz farkında değiliz. Farkında olmadığımız diğer pek çok şey gibi...  Yeşile gö...

Sîretler ve Sûretler - Türkiyeli Muhafazakâr

  Bizde "muhafazakâr" denilince akla gelenle batılıların "konservatif" dedikleri tipolojinin pek bir benzerliği yoktur. Değerlerine bağlı, muhafaza eden anlamında muhazafakâr batılının konservatifi ile sâdece bu noktada örtüşür. Bunun hâricinde bizdeki muhafazakâr tipolojisine o kadar çeşitli insan girer ki, bunları karşılaştırmaya kalktığınızda şaşarsınız.  Gerçekten bizde dindar, mütedeyyin, eski kafalı, gerici, varoşlarda yaşayan, sağcı ve hatta milliyetçi olarak tanımlanan insanlar karşıtlarınca muhafazakâr olarak yaftalanırlar. Elbette bu yaftalamayı yapanlar muhafakârlığı bildikleri için yapmazlar bunu. Kendinden olmayanı aşağılamak için yaparlar. Onlara göre muhafazakârlık kötü bir şeydir. Muhafazakârlar demokrat olamazlar. Kafaları pek çalışmaz. "Beyaz Türk" olamazlar. Elbette bu yakıştırma ve sınıflandırmalar çoğu zaman değerlendirmeyi yapanların sığlığından hatta cehaletinden ileri gelir. Diğer taraftan, bizim  bâzı "muhafazakâr"larımız...