Sîretler ve Sûretler - "Kaave" Bıçkını

 Bu tip, "kahvehâne" veya -genel kullanım olarak kısaltılmış şekliyle- "kahve" demek yerine çoğunlukla böyle telaffuz eder bu kelîmeyi; başka hususlarda yaptığı yanlışlar gibi.

Bir sahne canlandırın hayalinizde: Bir kahvehânede pişbirik oynayan dört kişi. İskambil kağıtları dağıtılır, masadakilerden birisi elindeki dört kağıttan birisin ayırarak masanın üstüne kapalı olarak bırakır. Bunu yaparken de "Aha bunu ayırıyorum" der çok bilmiş bir edâ ve sîretine yapışık bir kibir ile. Eğer o elde  ezkazâ o kağıdın değer olarak aynısı atılır ise yere, yere kağıt ayıran kişi, -kağıdı masaya vururken çok ses çıksın diye- orta parmağını hafifçe sivrilterek vurduğu yumruk eşliğinde ayırdığı kağıdı "Ben demiştim" diyerek atar. Bunu yaparken, kendince büyük bir is yapmış olmanın, ne kadar usta olduğunun, ne kadar bilge olduğunun işareti yüzüne yayılan müstekreh bir sırıtmada kendini ele verir.

Peki ya ayırdığı kağıdın eş değeri atılmaz ise o elde? Bizim bıçkın hiç bir şey olmamış gibi atar ayırdığı kağıdı yere; bunu yaparken zaman zaman "vay çıkmadı görüyor musun" diyerek kendini -kendince-sağlama almaya çalıştığı da olur. Bütün kazançlar kendi özelliğinin sonucudur bu tipin; bütün kayıplar da başkalarının. Kazancını, başarısını, üstünlüğünü adeta göze sokarcasına abartarak ilan eder. Başarısızlığını ânında unutur ve başkalarının hatırlamaması, hatırlatmaması için de elinden geleni yapar. Eğer hatırlatılacak olur ise, kendi dışındaki faktörleri suçlayarak meseleyi geçiştirmeye çalışır. Yapamazsa azıcık çirkinleşir, olayı pejoratize ederek kapatmaya çalışır. Bunda da başarılı olmaz ise karşısındakine açık izafe ederek, çamur atarak ve saldırarak olaydan sıyrılmaya çalışır.

Kaave bıçkını, okumaz; duyduğu ile amel eder. Kendi çıkarlarına uygun olan herşey doğrudur, bunun için üst perdeden atarak çatır çatır tartışır. Yanlışını ortaya koyarsanız önce alay ederek sizi küçümsemeye ve böylece yanlışını kapatmaya çalışır. Yapamaz ise duyduğu ve işine gelen herşeyi mutlak gerçek gibi dayatmaya çalışır. Bunda da başarılı olmaz ise bedeninden de küçük aklına gelen her yola başvurmaktan çekinmez.

Kaave bıçkını eğer erkek ise dünyasının sacayakları para, futbol, araba ve kadındır. Eğer kadın ise -evet, bu tipin kadınları da vardır- internet alışveriş siteleri, evlerde yapılan "besi" ve altın günleri, dedikodu ve erkeklerden şikayettir.

Kültürel bir endişesi yoktur. Kendince bir aşk anlayışı hâricinde mücerret şeylerden hazzetmez. Münevverâne her faaliyet gereksiz ve hatta zararlıdır onun için.

Güç eşittir haktır. Kendisine zarar vermeyen şeyler hakkında düşünmez bile.

Etrafımızda en sık rastlayacağımız tiptir bu.

Bakın göreceksiniz.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mardin

Bozyazı - Mersin

Ankara'da "Hanlar Bölgesi"